Tüp Bebek Merkezleri , Tüp Bebek Yöntemleri
ANKARA TÜP BEBEK
Tüp Bebek Merkezi
ANKARA TÜP BEBEK
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Ankara Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Doç.Dr. Hüseyin Görkemli, 4 yıldır bebek sahibi olmayan çiftlerin tedavisini üstlenerek yılda 600 çifte tedavi imkanı sunduklarını söyledi.
Konya dışında Antalya, Afyon, Isparta, Sivas, Kayseri, Alanya ve Eskişehir’in yanı sıra Ukrayna ve Sudan’dan gelen hastalara da hizmet verdiklerini belirten Görkemli, 2 yıl önce SSK Yönetim Kurulu’nun tüp bebek uygulaması ve tedavisine ilişkin giderlerin karşılanmasına karar vermesi üzerine hasta sayısında artış olduğunu vurguladı. Görkemli, merkezin Laboratuvar Sorumlusu Prof.Dr. Selçuk Duran, Yardımcısı Doç.Dr. Murat Aktan, 1 hemşire, 1 laboratuvar teknisyeni, yardımcı personelle kısıtlı bir kadro ile geniş kesime hizmet vermeye çalıştıklarını söyledi. SAĞLIKTA EN HASSAS KONU Doç.Dr. Görkemli, sağlıkta tüp bebek konusunun en hassas konularından biri olduğunu belirterek, “Türkiye’de bebek sahibi olmanın sosyal yaşamda önemli bir yeri vardır. Bu nedenle sağlıkta tüp bebek konusu çok hassas bir konudur. Bizde bunun bilinciyle hastalarımıza çok özen gösteriyor ve onların hassasiyetini de anlayışla karşılıyoruz.” Dedi. STRES TEDAVİ SÜRECİNİ ETKİLİYOR Her hastanın kendine göre bebek sahibi olma şansı olduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Görkemli, son yıllarda tedaviye gelen erkek sayısında artış olduğunu, hatta erkeklerin sayı olarak kadınları geçtiğini söyledi. 40 yaşın üstünde olan, sigara ve alkol alışkanlığı bulunan, beslenme bozukluğu olan, uzun yol şoförlüğü yapan ateşli bir hastalık geçiren erkeklerin tedavi için geldiğini belirten Görkemli, “Tedavi aşamasını erkek yada kadın olsun fark etmez, hastanın yaşı, beslenme bozukluğu, gıdalardaki katkı maddeleri, hormonlu gıdalar, sulardaki katkı maddeleri, sigara ve alkol alışkanlığı, stres olumsuz yönde etkiliyor. Olumsuz yönde etkide bulunanlar arasında cep telefonu bile şüpheliler arasında sayılıyor.” Diye konuştu. TABULAR YIKILIYOR Bebek sahibi olamayan çiftlerin artık tedaviden kaçmadığını, bu hastalığı da normal bir hastalık gibi görenlerin sayısının arttığını vurgulayan Görkemli, eğitim düzeyinin yükselmesi, tedavi ücretlerinin devlet tarafından karşılanması gibi faktörlerin çiftleri tedaviye teşvik ettiğini kaydetti.